1920 yılında Arjantin'de Dr.
Antonio Nores Martinez tarafından iyi bir av ve bekçi köpeği olarak
geliştirilmiştir. Güney Amerika kökenli ilk av köpeği olarak tanınan ırk
bu günavcı, bekçi, polis, asker, arama ve kurtarma köpeği, iş köpeği ve aile köpeği olarak çok amaçlı kullanılmaktadır.
Dr. Antonio Nores Martinez ırkın yetiştirilmesine mastiff tipinde
bir tür olan Cordoba köpeği adını vererek başlamıştır. Daha sonra ırkın
geliştirilmesinde Great Dane, Boxer,Spanish
Mastiff, Bulldog, Bull Terrier, Great Pyrenees, Pointer, Irish
Wolfhound ve Dogue de Bordeaux gibi ırklar kullanılarak
geliştirilmiştir. Irkın kökeninin, günümüzde artık soyutükenmiş
bir ırk olan Alano köpeğine dayandığıda söylenilmektedir. Ancak bu
konuda bilgiler tam değildir. Dr. Antonio Nores Martinez uzun yıllar
ırkın saf bir ırk olarak tanınması ve saf özellikler kazanması için
çalışmalar yapmıştır. Irk ilk kez 1973 yılında FCI (Federation
Cynologique Internationale) tarafından saf ırk olarak kabul edilerek
kayıtlara geçmiştir.
İlk kez 1978 yılında Avusturya'ya getirilerek Avrupa'da tanınan
ırkın yetiştirilme amacı başlangıçta güçlü ve dayanıklı avcı bir ırk
yaratmaktı. Ancak sonralarıyetiştirme
amacı saptırılmış ve ırk dövüş köpeği olarak kısa sürede popülarite
kazanmıştır. Bu gün artık pek çok ülkede, dövüşler ve dövüşçü ırkların
yetiştirilmesi yasaklanmıştır. İngilterede de 1991 yılından sonraFila
Brazileiro, Japanese Tosa, American Pit Bull Terrier gibi Dogo
Argentino ırkı da kötü ünü nedeniyle yasaklanan ırklar arasında yer
almıştır. Irkın pek çok Avrupa ülkesinde yetiştirilmesine,agresifliginin
baskılanmış olması, itaat eğitimi almış olması, mikroçip veya kulak
dövmesi uygulanmış olması gibi belirli özel şartlarla izin
verilmektedir..
Günümüzde bekçi ve koruma köpeği olarak kullanılmaya yatkındır. Köpek dövüşlerinde talihsiz birüne
de kavuşmuştur. Son dönemde köpek yetiştiricilerinin özenli dikkati
sayesinde, aile köpeği olarak da kullanıldığı görülebilir.
Dogo Arjantin, atletik görünümlü,
kaslı yapıda ve orta boyutlarda bir ırktır. İyi bir bekçi köpeğidir.
Ailesine bağlı olan bu ırk oldukça akıllı ve oyuncudur. çocuklarla ve
tümaile fertleri ile iyi anlaşır, öpülmekten ve kucaklanmaktan hoşlanır. İyi bir eğitim ve sosyalleşme sürecinden geçmesi gerekir. Güçlü olan bu ırkın, kuralcı ve tutarlı bir sahip tarafından
yetiştirilmesi gerekir. İlk köpek sahibi olacaklar için uygun bir seçim
olmayabilir.
1. Bir puma veya yaban
domuzuna yetişmek ve ona saldırmak için hızlı ve cesur köpeklere
ihtiyaçları vardı ve Antonio Nores Martines ve kardeşi Avgustin Nores
Martines’e göre bu köpek İrlanda Kurt Tazısı’ndan başkası olamazdı.. 2. Elde edilen köpeğin
büyüklüğünü korumak ve kas yapısını daha da geliştirmek için İspanyol
Mastifi kullandıkları bir sonraki cins oldu.
3. Avrupa’daki en popüler av köpeklerinden biri olan Pointer mükemmel koku alma duyusunu verdi. 4. Bulldog’un geniş göğsü, yere sağlam basışı ve gözüpekliği, kardeşlerin yeni cins için seçtikleri diğer özelliklerdi.
5. Boyut olarak biraz küçük
olmasına rağmen “Köpeklerin Gladyatörü” Bullterrier cesaret,
korkusuzluk, çeviklik özelliklerini verdi. 6. Kafa tasını ve genel olarak bütün iskeleti güçlendirmek ve büyütmek için Danua tercih edilen bir sonraki cins oldu.
7. Dünyanın en güçlü köpek
çenelerinden birinin sahibi Dogue de Bordeaux yeni cinsin zaten güçlü
olan çenelerini biraz daha geliştirdi. 8. Arjantin pampaslarında avlanmak için kolaylıkla seçilebilen bir renk olan beyaz için Pirenei Dağ Köpeği kullanıldı. 9. En son kullanılan cins olan Boxer yeni cinse sağlam psikoloji ve canlılık verdi.
Dogo, ilk kez 1920 yılında
Arjantin'de avcılıkDogo, ilk kez 1920 yılında Arjantin'de avcılık görevi
için yetiştilmiş, çok iyi domuz avcısı olan köpek ırkı.
Çok zeki, korkusuz, cesur ve oyuncu bir köpektir. Ailesine çok
bağlıdır. Sürekli sevilmek, öpülmek, kucaklanmak ister. Çocuklarla iyi
anlaşır. Kendisini rahatsız eden yetişkin yabancılara karşı saldırgan
olabilir. Başka köpeklerle ve hayvanlarla pekanlaşamaz. Polis ve askerlere yardımcı olur, arama-kurtarma, koruma gibi işleri iyi yapar
Dogo Argentino yeryüzündeki en
yeni köpek ırklarından biridir. Bu köpek Arjantinlilerin ulusal övünç
kaynağıdır ve onunla en az futbol ve tango kadar gurur duyarlar. Birçok
köpek ırkının aksine, Dogo’nun hikayesi “Bu köpek ırkının hikayesi
tarihin derinliklerinde saklıdır…” cümlesiyle başlamaz. Tam tersi,
Dogo’nun tarihi oldukça yenidir ve çok iyi bilinmektedir. Irkın yaratıcısı Prof. Dr.
Antonio Nores Martines bir genetik uzmanı ve tutku dolu bir avcıydı.
20.yy başlarında Arjantin’de av düpedüz tehlike demekti, çünkü gerek
uçsuz bucaksız kayalıklar ve çalılıklardan oluşan arazi, gerekse de
tehlikeli hayvanlar (puma, jaguar ve avrupa yaban domuzu) her avı gerçek
maceraya dönüştürüyordu. Dünyadaki hiçbir köpek bu koşullarda avlanamıyor, denendiklerinde ise kendileri “av” oluyorlardı.
Antonio Martines’in hayali av
içgüdülerine sahip olan, uzun mesafeleri koşabilen, iyi koku alabilen,
bir pumayla teke tek dövüşüp onu alt edebilecek kadar güçlü, dövüş
sırasında alabileceği yaralar yüzünden mücadeleyi bırakmayan ama aynı
zamanda ve en önemlisi de insanlara ve diğer köpeklere karşı gereksiz
agresiflikten yoksun bir köpek cinsi yaratmaktı. Antonio Martines’in hayalini
kurduğu köpeğin özellikleri yeryüzündeki hiçbir köpekte birarada yoktu.
İstediğini elde etmek için birçok köpek cinsinin en iyi özelliklerini
biraraya getirmesi gerekiyordu. Karşısındaki işin çok uzun, yorucu ve
belki de imkansız olduğunu biliyordu, ama başaracak olursa bütün dünyayı
hayrete düşürecek bir köpek cinsinin ortaya çıkacağını da çok iyi
biliyordu.
Yeni ırkın temeli olarak Perro
de Pelea’yı (Kordoba Beyaz Dövüş Köpeği – günümüzde soyu tükenmiştir)
aldı. (Bazı kaynaklara göre 30 dişi) Buna tam 9 farklı köpek ırkı ekledi
ve uzun yıllar sonunda amacına ulaştı. Kullandığı bütün köpekler
safkandı ve çiftleşmeler sonucu doğan yavrular arasından en elitlerini
seçiyordu. Seçilen ırklar da tabii ki dikkatli inceleme sonunda belirleniyordu.
Kısa ve tek tabakalı olan
tüylerin bakımı oldukça kolaydır. Köpeklere özgü kokusu yoktur.
Uzadığında kolayca içe kıvrılan tırnakların bakımına özen gösterilmeli
ve düzenli olarak kısaltılmalıdır. Bu ırk orta derecede tüy döker. Salya
ise hiç yok denecek kadardır, ağızlarında salya görmenizin imkanı
yoktur.